YAHUDİ TARİHÇİLERİN ATATÜRK NEFRETİNİN NEDENİ VE ALLIANCE (ALYANS) OKULLARININ HIYANETİ

388
Paylaş:

1 Kasım 2020

“İlericilik, eşitlik ve kardeşlik” gibi yaldızlı sloganların arkasına sığınarak ve Avrupa’daki Siyonist Haçlıların ajanı gibi çalışarak Osmanlı’nın içten yıkılışını kolaylaştıran ve İsrail’in kuruluşuna zemin hazırlayan JÖNTÜRK’lerin, İTTİHAT ve TERAKKİ’cilerin elebaşlarının hemen tamamı Yahudi asıllıdır. Bunun en açık ve kesin ispatı ise ALLIANCE ISRAÉLITE UNIVERSELLE (Evrensel Musevi Birliği) okullarıdır. Çünkü İttihatçıların başı sayılan, Türkiye Büyük Mason Locasının ilk Üstadı Azamı yapılan ve Osmanlı’yı kendi sinsi ve Siyonist amaçları uğrunda 1. Dünya Savaşı’na sokup parçalanmaya taşıyan ve savaşı kaybedip amacına ulaşınca da adice ve haince yurtdışına kaçan MEHMET TALAT PAŞA’dan, eski Cumhurbaşkanı CELAL BAYAR’a kadar, bunların büyük kısmı, Yahudi cemaatine bağlı, İbranice eğitim veren ve Siyonist ajan yetiştiren Alyans okullarında ders almışlardır. Başka din ve kavimlerden asla talebe almayan bu Alyans Yahudi Okullarının hangi maksat ve programlarla çalıştığını ise, aynı takımdan olan Rıfat N. Bali’nin yayına hazırladığı Esther Benbassa ve Aron Rodrigue adlı Yahudi tarihçilerin yazdığı “Türkiye ve Balkan Yahudileri Tarihi”[1] kitabında detaylarıyla açıklanmaktadır. Bu iki Yahudi tarihçinin itiraflarından da anlaşıldığı gibi, ülkemizde İslam’ı dışlayan veya sadece aksesuar gibi kullanan “Türk Milliyetçiliği” kılıflı ırkçılık ve din düşmanlığı da, yine aynı Yahudi Alyans okullarının saçtığı kirli ve tehlikeli bir akımdır. Ayrıca bu Yahudi Alyans okulları mensuplarının çıkardıkları: ÇAĞ, TAN, ZAMAN, SÖZCÜ ve ULUS isimli gazetelerin bugün bize neleri hatırlattıkları da enteresandır![2]

 Bu Yahudi tarihçilerin isim vermeden ama 1923-1938 yıllarını hedef gösterip, bu dönemde “Siyonizm’in devlete ihanet şeklinde değerlendirildiği”[3] “1935 yılında İsrail’e göç sağlayan Filistin Yahudi bürosuna yasak getirildiği”[4] ve “ülkenin yoğun bir antisemitizm zihniyetiyle yönetildiği, ama 1938’den sonra Yahudilere ve Siyonistlere doğrudan ve dolaylı kolaylıklar getirildiği” iddiaları ise, çok gizli ve derin bir ATATÜRK DÜŞMANLIKLARINI açığa vurmaktadır. Bu taifenin O’nun aziz hatırasını istismar ve suiistimal için, Atatürk’ü kendilerinden göstermeye, hatta bizzat kapattığı MASON LOCALARIYLA ilişkilendirmeye kalkışmalarının da, tam bir sahtekârlık olduğu sırıtmaktadır.

Devamı için tıklayınız.

    Güncel makalelerimizden istifade etmek istiyorsanız lütfen aşağıdaki kutuya e-mail adresinizi yazarak bize gönderiniz.