11 Eylül 2021
Fatih Altaylı 1 Eylül 2021 tarihli “Tebliğciler dolaşıyor” yazısında, “Bir grup takkeli, sarıklı adam özellikle meyhaneleri dolaşıp, orada oturanlara Kur’an emirlerini hatırlatıyor ve Dine davet ediyorlar. (İnsanları) Günahtan arınmaya çağırıyorlar”… “Yıllar önce… Şişli civarında bir yerde gelip, tam da bizim masanın önünde çağrı yapmaya başladılar. Ben de onlara; ‘Erenler gelin sofraya buyurun. İki kadeh de size söyleyelim. Bize bu konuları daha derin anlatın. Ya siz bizi ikna edin, ya da biz sizi…’ deyince gülerek uzaklaştılar…” bilgisini aktarmıştı. Yani içki içilen mekâna gelen sarıklı sakallı takımı DİN’i tebliğ ederken, Sn. Altaylı kendisinin de karşı görüşleri, yani “Dinsizliği temsil” ettiği havasını yansıtmıştı. Ve tebliğcilerin kendisiyle tartışmaya yanaşmayıp, sırıtarak sıvıştıklarını özellikle vurgulamış, bununla “İslami-Kur’ani emirler karşıtlığının kahramanı!” pozlarını takınmışlardı. Böylece Sn. Altaylı hem pek çok ilahiyatçının ve İslamcı yazarın farkına varamadığı veya korkup gündeme taşıyamadığı bir gerçeğe projektör tutmuşlardı… Hem de sinsice Darwinizm’in (yani, Din dışı veya Din karşıtı düşüncenin) avukatlığına soyunmuşlardı.