26 Aralık 2021
Dünyevî ve uhrevî, maddî ve manevî, zahirî ve bâtınî bütün nimet ve faziletler, Allah’ın biz kullarına ikramı ve ihsanıdır. Ancak, bütün hidayet ve inayet, nusret ve muvaffakiyet O’nun elinde olmasına rağmen, hem adalet ve hakkaniyetini göstermek, hem de kullarını sevindirip şereflendirmek üzere Allah; başarıları ve hayırlı sonuçları da, acıları ve alçaltıcı durumları da, bunları hak edene ve liyakat gösterene verip takdir buyurmaktadır. Yani herkes netice olarak; hak kazandığına ve müstahak olduğuna ulaşmaktadır.
Yasin Suresi 54’üncü ve 70’inci ayetleri de bu gerçeği vurgulamaktadır.
“Artık o gün hiç kimseye (ve hiçbir şekilde) zerre kadar zulmedilmeyecektir, sadece yaptıklarınızın karşılığını göreceksiniz.” (Yasin: 54)
“(Ve bu gerçekler size tebliğ edildi) Ki (Kur’an’la kalpleri) diri olanları uyarsın (ve hidayet yolunu göstersin) ve inkâr edenlere de (azap) söz(ümüz) hak olsun ve gerçekleşsin (ve hiçbir bahaneleri kalmasın diye gelmiştir).” (Yasin: 70)