10 Kasım 2020
Atatürk’ün vefatından sonra yurt içinde ve yurt dışında, hakkında binlerle ifade edebileceğimiz yazılar yayınlanmıştır. Her biri kendi içinde değerlendirilmesi gereken yazılardan birisi de, Necip Fazıl Kısakürek’in, Cumhuriyet Gazetesi’nde, 26 Kasım 1938 tarihinde Atatürk’ün ölümünün ardından kaleme aldığı yazıdır.
Necip Fazıl, Atatürk’ün vefatından dolayı neler hissettiğini ve Onunla ilgili kanaatlerini şu şekilde aktarmıştır:
“Son on beş gündür her sabah yatağımızdan kalkıp Dolmabahçe Sarayı’nı yerinde bulduktan sonra, Ona varlık ve mana izafe eden (bağlayan) unsurun yok olduğuna inanabilmek, yaman bir idrak işkencesi; Atatürk’ten bir parça halinde kalan birçok şey arasında Onun yokluğu, merkezi olmayan bir daire tasviri gibi, içinden çıkılmaz bir muhâl (olamazlık) hissi veriyor. Fındığın kabuğunu kırmadan içini yiyen korkunç bir sihirbaz edâsı ile ölüm, Atatürk’ü, hüviyeti etrafındaki büyük zarfa el değdirmeksizin aldı götürdü.