İKTİDARIN SIĞINDIĞI APO MAŞASI VE YAŞANACAK S-400 ÇATIŞMASI

615
Paylaş:

18 Haziran 2019

Apo’nun açıklamaları Kandil’i telaşlandırmıştı! Onlara göre; PKK’yı zayıflatma planı yapılmıştı!

PKK’nın çatı örgütü KCK, baş terörist Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmeyi, ‘Direnişi zayıflatmak için yapılmış bir görüşme’ olarak tanımlamış, açlık grevlerinin devam edeceğini açıklamıştı. Uzun bir aradan sonra (02 Mayıs 2019) avukatları aracılığıyla açıklama yapan Abdullah Öcalan’ın mektubuna KCK olumsuz yaklaşmıştı. “Direnişi zayıflatmak için avukatların İmaralı’ya gidişi planlanmıştır” açıklamasında bulunan KCK, tecridin hâlâ sürdüğünü ve bu temelde devam eden açlık grevlerini desteklediklerini duyurmuşlardı. KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, “Tecrit kalkmamış, direnişçilerin talepleri karşılanmamıştır. Sadece tecridi kırma, direnişinin yarattığı iç ve dış kamuoyunun baskısını kaldırmak ve direnişi zayıflatmak için avukatların İmralı’ya gidişi planlanmıştır” ifadeleri yer almıştı. Açlık grevlerinin devam edeceğine vurgu yapılan açıklamada, “Nitekim açlık grevi direnişçileri daha önce Önder Apo’nun kardeşinin İmralı’ya gitmesinin, tecridin kalkması anlamına gelmediğini söyledikleri gibi, bu avukat görüşmesinin de tecridin kalktığı anlamına gelmediğini vurgulayıp, direnişlerini kararlıca sürdüreceklerini açıklamışlardır”vurgusu anlamlıydı.

Öcalan’ın mesajında; MHP-AKP ittifakına ‘barış ve demokrasi seçeneği’mesajı verildiği belirtilen açıklamada şunlar aktarılmıştı:

“Önderlik mesajında her türlü kutuplaşma ve çatışma kültüründen uzak, derin bir toplumsal uzlaşma ihtiyacına vurgu yapmıştır. ‘Türkiye’nin ve bölgenin sorunlarını da savaş ve fiziki baskı araçlarıyla değil; akıl, politik ve kültürel güçle çözebiliriz’ demiştir. Sorunların çözümünde ise; demokratik müzakere yönteminin esas alınmasını ortaya koyarak, onurlu barış ve demokratik çözüm istemini dile getirmiştir. Bu değerlendirmelerin AKP-MHP iktidarının politikalarına karşı demokratikleşme seçeneği olduğu açıktır. Önder Apo’nun duruşunu ortaya koyan bu değerlendirmeler, esas olarak da Türkiye’nin demokrasi güçlerine ve halklarına bir mesaj olmaktadır.”

Terörist başı Öcalan; avukatları aracılığıyla yaptığı açıklamada, açlık grevlerine son verilmesini istemiş, Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesi gerektiğini belirtmiş ve 2003 Nevruz’undaki ilişkilere geri dönülmesini istemişti. Oysa işin gerçeği şuydu: Tamamen yıpranan ve Türk toplumunda nefretle anılan PKK’yı zayıflatıp, simgesel[1] konuma taşımak ama Suriye’deki PYD-YPG’yi imgesel[2] konuma çıkarıp, yeni Kürdistan oluşumlarına kolaylık sağlamak üzere hazırlıklar yapılmaktaydı. Öcalan ise Suriye Kürdistan’ının idolü konumuna taşınacaktı!?

Öcalan, Suriye Kürdistan’ını kurmak için yeniden aktör mü yapılacaktı?

Devamı için tıklayınız.

    Güncel makalelerimizden istifade etmek istiyorsanız lütfen aşağıdaki kutuya e-mail adresinizi yazarak bize gönderiniz.

    Bu makaleyi sesli olarak da dinleyebilirsiniz.