26 MART 2025
GİRİŞ:
Hz. İsa’dan yaklaşık 6 asır sonrasıydı. Bütün dünya; koyu bir gaflet ve cehalet girdabında, zulüm ve küfür karanlığında kıvranmaktaydı. Güçlü olanlar zayıfları horlayıp haklarını zorla ellerinden almakta, çoğunluk olanlar azınlıkları dışlayıp düşmanca davranmakta; imkân ve imtiyaz sahipleri, aciz ve çaresiz kesimleri köleleştirip kendi hizmetlerinde kullanmaktaydı. O devrin süper gücü sayılan iki ülke vardı. Bunlardan biri, merkezi Konstantin (İstanbul) olan Doğu Roma (Bizans) İmparatorluğu olmaktaydı. Bugünkü Batı (ABD ve AB ülkeleri) konumundaydı. Batı putperestliği ile karıştırılmış, Siyonist hedeflerle aslından uzaklaştırılmış, teslis (üç ilah) sapkınlığı ile yozlaştırılmış Hristiyanlığı, Devletin istismar aracı ve zulümlerine meşruiyet kılıfı olarak kullanan Bizans İmparatorluğu sınırları ve sorumluluk sahaları içerisinde her türlü haksızlık ve ahlâksızlık yaygınlaşmıştı. İptidai Kapitalizmin, bütün şeytani kurum ve kuralları Bizans Devleti ve Valileri eliyle insafsızca uygulanmaktaydı. Diğer tarafta; “Tarla, davar ve kadınlar ortak kullanılmalı, herkes ve her şey devletin malı olmalı” safsatasını savunan Bâtıl Mazdek Dininden esinlenen bir yönetim tarzını sürdüren İRAN’daki Sasani İmparatorları, bu acımasız ve ahlâksız hayat tarzıyla kafaları karıştırılmış ve kalpleri karartılmış ordular ve halk yığınları sayesinde kurdukları şahane saray saltanatlarının devamı hatırına her türlü barbarlık ve bayağılığı sistemleştirmiş durumdaydı.