7 Kasım 2020
Sn. Erdoğan, ta başından beri, bunca hakaret ve hıyanetlerine rağmen hâlâ AB kuyruğuna takılmak… Açıkça ve küstahça PKK-PYD’ye destek çıkarak Türkiye düşmanlığını açığa vuran ABD’nin aferini peşinde koşmak… Ve defalarca bizi yarı yolda yalnız bırakan, hatta işte Ege ve Akdeniz sorunlarında olduğu gibi bizi savunmayı bırakın, karşımızda yer alan NATO’ya sığınmak yerine, en azından Erbakan Hocamızın kurdukları D-8 programına samimiyetle sahip çıksaydı; hem AB, ABD ve NATO nezdinde ağırlığımız ve saygınlığımız artacaktı… Hem de sorunlarımızı aşmak ve Milli çıkarlarımızı korumak hususunda elimiz güçlenmiş olacaktı… Ama maalesef bu temenniler, hadımdan çocuk istemek gibi boşunaydı, çünkü Dini hamiyetten, Milli gayret ve hassasiyetten, vicdani mes’uliyet ve dirayetten mahrum kimseler, böylesine ciddi ve cesaretli adımlar atamazlardı. Sadece istismar edebiyatı ve palavra politikalarıyla kutlu hedeflere ve mutlu neticelere varılamazdı. Ve artık, geleceğimiz ve güvenliğimiz, bazılarının demokrasi demagojileri hatırına feda kılınamazdı.