10 Mayıs 2020
Değerli Kardeşlerim ve Aziz Milletim!
Önce bazı sorular ve kısa yanıtlarıyla konuya girmek istiyorum.
Soru: Niçin bu sohbetleri yapıyor ve birtakım sıkıntı ve saldırıları göze alarak bu gizlenen gerçekleri haykırıyoruz?
Cevap: Niçin yaratıldığımızın ve ahirette nelerden sorgulanacağımızın şuuruna vardığımız ve sorumluluk taşıdığımız için bunları bir görev sayıyoruz. Yani Milli ve manevi mesuliyetlerimizin gereğini yerine getiriyoruz.
Soru: Peki niçin yaratıldık?
Cevap: Bir Kudsi Hadiste Yüce Rabbimiz; “Ben gizli bir hazine idim. Aşikâr olup bilineyim (varlığımı, in’am ve ikramımı ve harika sanatımı kullarıma göstereyim) diye bütün mahlûkatı yaratmayı diledim” buyurmaktadır. Ama insan olmasaydı bu yaratılış amacına ulaşamayacaktı. Çünkü kedilerin, serçelerin, çiçeklerin bu harika varlıklara bakıp da bunların Yüce Yaratıcısını tanıyacak ve arayacak bir yetenekleri bulunmamaktaydı. Bu nedenle insan yeryüzünde Allah’ın Halifesi, yani bir nevi O’nun temsilcisi ve adaletinin tanzim ve tatbikçisi konumunda akıl ve yeteneklerle donatıldı.
Ama meleklere bile verilmeyen bu yüksek meziyet ve faziletlere kim layık, kim fasık? Bunun tespiti ve herkesin denenip elenmesi için Allah kullarını imtihan etmeye karar kıldı. Evet, her imtihanın bir eğitim süreci ve şartnamesi = öğretisi vardır. Öğretmeden imtihan adalete aykırıdır. Bizim imtihanımızın kitabı ise Kur’an-ı Azimüşşan, rehber ve örnek öğreticisi ise Hazreti Resulüllah’tır.
Bu imtihanın esası: