AKDENİZ’DEKİ HAÇLI KUŞATMASI VE “MELHEME-İ KÜBRA” KAPIŞMASI

772
Paylaş:

10 Temmuz 2019

Türkiye, ABD ve Rusya’nın ortak kuşatma kıskacında mıydı?

ABD başkanı, daha doğrusu Siyonist Yahudi Lobilerinin kâhyası Trump; bazı parçalarının ortak üretimini yaptığımız ve paralarını (1,5 milyar Dolar) peşin yatırdığımız F-35 savaş uçaklarını Türkiye’ye vermeyeceklerini bildirmişti. Bu bize yönelik resmen savaş ilanının diplomatik diliydi. Bu arada Rusya lideri Putin de “Dünyada artık popülist politikaların öne çıkması gerektiğini” belirterek, “Halkına dokunan, yani toplumun duygularına tercüman olan lider!” diyerek Trump’a övgüler dizmişti. Ve işte tam da bu süreçte Suriye’de Rusya’nın himayesindeki rejim güçleri, İdlib’de bizim askerlerimize saldırıp bir Mehmetçiğimizi şehit etmişlerdi. Hatta Rusya ataşesi Genelkurmay’a çağrılıp dikkatleri çekilmişti. Zaten Akdeniz’de ve Kıbrıs çevresinde petrol ve doğalgaz aramak ve İsrail’i korumak gibi bahanelerle yüzlerce savaş gemisi konuşlanmış vaziyetteydi. İşte bütün bunlar Türkiye’nin fiilen kuşatılıp kıskaca alındığının açık göstergesiydi. Bu tehlikeli ve endişe verici haksızlık ve hazırlıklara karşı en gerçekçi ve cesaretli tavır ise Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’dan gelmişti. Sn. Akar: “Türkiye’ye verilmesi gereken F-35’lerin ertelenmesinin NATO’nun da caydırıcılığını ve savunma saygınlığını zayıflatacağını” söyleyerek, dolaylı biçimde, “NATO’nun bize dost ve müttefik gözüyle bakmadığını ve Türkiye’nin mecburen yeni tedbirler almak durumunda kalacağını” dile getirmişti.

Devamı için tıklayınız.

    Güncel makalelerimizden istifade etmek istiyorsanız lütfen aşağıdaki kutuya e-mail adresinizi yazarak bize gönderiniz.

    Bu makaleyi sesli olarak da dinleyebilirsiniz.