DEMOKRASİ DEMAGOJİSİ VE KİTLE PSİKOLOJİSİ

2
Paylaş:

24 KASIM 2025

Demokrasi; bir ülkede yaşayan farklı kültür ve kökenden bütün halkların yönetime katılması, herkesin tercih hakkını kullanması, yani Milli İradenin devlet idaresine yansıtılmasıdır. Ama, günümüzde bu sistem yozlaştırılmış ve Siyonist odakların, güya farklı ve aykırı görüşteki Parti Başkanlarını Masonik marifetlerle kendi güdümlerine alıp, toplumları istedikleri yere yönlendirme tuzaklarıdır. Yıllarca AKP’ye demediklerini bırakmayan ve bunların çoğu da doğru olan MHP’nin, sonra birden dönüp CUMHUR İTTİFAKI’nın sadık bir bağlısı olması; işte bu malûm ve mel’un merkezlerin manipülasyonlarıdır. Şimdi “Asla uyuşmazlar ve bir noktada buluşmazlar!” sanılan İYİ Parti – AKP flörtleşmesinin başlamasını da böyle okumalıdır. Kısaca, eski çağlarda; Krallar, Sultanlar, Paşalar ve Kahraman Komutanlar eliyle halkı etkileyen ve yönetimleri kontrol eden ŞEYTANİ ODAKLAR, şimdi Siyasi Partiler, çeşitli Vakıf ve Dernekler, Gazete ve TV’ler üzerinden “demokrasi tiyatrosu” oynatarak, sonuçta kendilerine en çok yarayanlar BAŞKAN koltuğuna taşınmaktadır. Bu oyunun (yani tiyatronun) kurallarına uyarak, halkın inancına ve ihtiyacına uygun sonuçlar üretmeyi ve Milli İradeyi gerçek hedefine yöneltmeyi başaran, Efsane Başbakanlarımızdan Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hocamız gibileri ise, ya hukuk garabetiyle veya askeri darbelerle devre dışı bırakılmışlardır. “Aynı davanın devamı ve Hoca’nın sadık adamları” sanılan ve hâlâ aynı oldukları savunulan kişi ve partilerin neden Erbakan’a düşman odaklarca 25 yıldır korunduklarını ve iktidarda tutulduklarını? düşünüp, aklıyla ve vicdanıyla karar verecek kitleler (kalabalıklar) bile bırakmamışlardır. Hatta “Muhammedsiz İslamilik, Alisiz Alevilik” benzeri şimdi de: “Erbakansız Saadet Partililik” safsatasındaki art maksatlı insanların önünü açmışlardır.

Makalenin tamamını okumak/dinlemek için tıklayınız.

    Güncel makalelerimizden istifade etmek istiyorsanız lütfen aşağıdaki kutuya e-mail adresinizi yazarak bize gönderiniz.