1 Ağustos 2019
Öncelikle; tarihimiz boyunca kutsalımız, vatanımız ve bağımsızlığımız için canlarını feda eden tüm Aziz şehitlerimizle beraber, 15 Temmuz gecesi CIA organizeli hain FETÖ kalkışmasına arslanlar gibi direnip şehit düşen 251 kahramanımıza rahmet ve cennet diliyor ve binlerce gazi vatandaşımıza Rabbimizden afiyet ve selamet temenni ediyoruz. Bu arada AKP iktidarının FETÖ’yle mücadelesini takdir ediyor ve destekliyoruz. Ancak; üst yönetim kadrolarına, siyasi ayağına ve dış bağlantılarına yönelmeleri gerektiğini de hatırlatıyoruz.
Bunun gibi Erdoğan’ın S-400 kararlılığına sevinip beğeniyoruz. Hatta F-35’lerin ortak üretiminden Türkiye’yi uzaklaştıran Amerika’ya karşı; Rusya’nın SU-57 savaş uçakları için hemen anlaşma yapılmasını teklif ediyoruz. Ancak 17 yıldır savsakladığı ve köreltmeye çalıştığı Erbakan Hoca’nın Milli ve yerli savunma ve kalkınma projelerine de samimiyet ve cesaretle sarılmalarını bekliyoruz. Yoksa Amerika’ya bağımlı kalmakla, Rusya’ya mahkûm olmak arasında bir fark görmüyoruz ve bu kafayla geleceğimizin ve güvenliğimizin garantiye alınacağına inanmıyoruz.
Hatta birkaç yıl önce Suriye sınırında düşürülen Rus uçaklarının bir diyeti olarak S-400’leri almaya mecbur bırakıldığımız; bunu da Rusya, ABD ve İsrail’in birlikte planladığı ve “adım adım NATO’dan koparılan Türkiye’ye saldırıya bir gerekçe hazırlandığı” yolundaki yaklaşımlar üzerinde kafa yorulmasını istiyoruz. Bu bağlamda Rusya’nın Irkçı Parti Lideri Jirinovski’nin: “Putin’le görüşen Erdoğan, Türkiye’nin NATO’dan çıkabileceğini söyledi.!” iddialarını hatırlıyoruz. Amerika’daki bazı strateji uzmanlarının: “Türkiye Trump’a fazla güveniyor. Oysa Trump’ın birtakım yumuşak mesajları ve umutlandırıcı tavırlarıyla Türkiye oyalanıp, gafil avlanmak üzere tehlikeli kurgular planlanıyor… Çok ağır ve yıkıcı ambargolar tezgâhlanıyor!”yorumlarına rastlıyoruz. Ve zaten Aziz Erbakan Hocamızın yıllar önce: “Önce İsrail’i NATO’ya alacaklar, sonra da bir bahane ile Türkiye’yi NATO’dan çıkaracaklar… Ardından da, NATO’nun başına İsrailli bir general koyarak Türkiye’yi vuracaklar!..” buyurduklarını hatırlıyoruz.
Yeri gelmişken şu noktayı özellikle vurgulayalım: